Günah keçisi Suzan,Kırık bir testiydi yıllar önce köyünde…Çeşmenin başında bekleşen kadınların arasında,Köylünün dilinde!Suzan …Çağ atlayan bir dünyada,Günah keçi siydi,Suzan!Deliler ülkesinde…Suzan!İlmik ilmik okudu… Tane tane işledi,El verdi diz verdi!Gönül verdi,Yılmadı yıldırmadı!Bir yetim gördü başını okşadı,Bir fakir gördü bir sıcak çay ve bir poğaça,Bir hakir gördü,Elinden tuttu!Suzan!Günah keçisiydi,Zenginin dilinde…Suzan, kırık bir testiydi!Parçalarını dağıtmak için…Rüzgara uçurmak için köylübekledi bekledi…Yağmur duası niyetine!Ama olmadı!Suzan, testinin içindeki su tanesi oldu!Gönlündeki çiçeğin toprağı…Çamurun içindeki altındı Suzan!Fakat zan üstüne zan!Bir gün geldi,Ayrıldı Suzan!Köyün öğretmeniyle…Suzan dağa kaçtı sandılar!Ama SuzanAyrılıklar ülkesinde…El verdi gönül verdi!Gün geldi Suzan…Geri geldi!Beyaz bir elbise vardı üstünde!Şöyle bir baktı ahaliye…Kırık testi hala yerinde duruyordu ama,Kalbi kırık Suzan’ın yerinde yeller esiyordu! Deniz ve Ben bir de Bodrum Kalbi kırık palyaço