Bir zamanlar…
Pompei denen o yerde!
Akdenizin maviliği,
Ve insanların arzusu yaşardı!
Tepede bir dağ, yukarıdan bakardı!
Güzel, sevimli dağ!
Kim derdi ki bir gün çıldıracak!
Ama o an gelmeden önce dağ ve insanlar kardeşçe yaşardı…
Pompei…
Ah pompei!
Uslanmayan insanlara,
Şımarık insanlara, ev sahipliği yapardı!
O gün gelene dek…
Yaşanmamış tek duygu,
İşlenmemiş tek günah,
Görülmemiş tek zulüm kalmadı!
Ah pompei!
İhtişamlı,görkemli!
Nasıl da güzel vatandı!
Fakat…
Kölelerin mazlum ve tırsık sesi gökyüzünü yırtardı!
Ya arenada can çekişenler…
Ya geneleve düşenler…
Ya dövülenler, itilenler…
Yaşam onlara ne sunardı?
Acımasız eğlence, acımasız zevk, acımasız hayat!
Doğan çocuklardan sokak köpeklerine tek!
Ağlardı, hep ağlardı…
Ve bir gün o dağın,
O uslu dağın çıldıracağı tutardı!
Dağlar bile dayanamadı buna, gökler nasıl dayandı?
Ah pompei!
Söylesene ne yaptı?
Bu insanlar sana ne yaptı?
Senin suçun muydu bu?
Böylesine güzel yerde var olmak!
İlhamı sen mi verdin onlara yoksa onlar mı sana?
Söylesene pompei, ne oldu sana?
Egzotiksin, güzelsin diye,
Köleler niçin ezilsin?
Umutları niçin tükensin?
Asillere yenilsin!
Söylesene pompei,
Akıllı uslu niçin değilsin?
Ve bir gün…
Yine aynı şeylere gebe iken gün!
Ve yine aynı düzen sürecekken,
Hiç bitmeyecekmiş gibi!
Gün doğarken!
Çilelerin başlama saatlerinde yine!
Ağlamaya devam edecekken çocuklar,
Ezilecekken köleler,
Şımaracakken asiller…
O dağ! İşte o dağ var ya hani kardeş dağ!
Tepeden size bakan dağ!
Bağlarınız, bahçeleriniz vardı ya hani eteğinde işte o dağ!
İşte o dağ; o güne, o saate,o dakikaya, o ana gelince!
Tüm öfkesini kustu!
Gözü o derece karardı ki çocuk köle asil dinlemedi bile!
İş bitti!
Ah pompei!
Bir zamanlar Akdeniz’in kıyısında bir yer vardı!
Hala var!
Ve o dağ da orada hala…Seyrediyor yine!
O gün o an gelene dek!
Diyorlar ki dağların bile dayanamadığı anlar var…
O son!
O ana kadar….
O an!
Ne zamana kadar?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir